KATİD Başkan Yardımcısı Şahin’den önemli uyarı:
Karadeniz Otel İşletmecileri Derneği (KATİD) Başkan Yardımcısı Ali Şahin, “Trabzon’da otel sayısı şu anda sınırda. Bundan sonra yapılacak oteller Trabzon’u otel çöplüğüne çevirir” dedi.
Karadeniz Otel İşletmecileri Derneği (KATİD) Başkan Yardımcısı Ali Şahin gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Şahin, Karadeniz turizminin geçmişi ve bugünü hakkında değerlendirmelerinin yanı sıra daha da gelişebilmesi için de tavsiyelerde bulundu. Turizmin Karadeniz Bölgesi için vazgeçilmez bir değer olduğunu aktaran Şahin, bu sektöre önem verilmesi gerekliliğinin altını çizdi. İşte Şahin’in gazetemize özel açıklamaları: TURİZM VARSA BİZ DE VARIZ “1978 yılından beri turizm sektöründe çok farklı pozisyonlarda çalışarak bugünkü konumuma geldim. En çok da Karadeniz Bölgesi’nde ve Trabzon’da çalıştım. Bölgemizde 1980’li yıllardan beri turizm dinamik bir sektör haline geldi. O yıllarda Rus turist akınına uğradık, son yıllarda da Ortadoğu turistlerinin bölgemize yoğun ilgisi söz konusu. Turizmi yaşayan, işini yaptıkça daha da seven bir insanım ve bu düşünceyle hareket eden insanlar sayesinde şehrimizin turizmde iyi bir noktada olduğunu düşünüyorum. Dernekçilik ruhumuzda var. Karadeniz Otel İşletmecileri Derneği’nin başkan yardımcısı olarak görevde bulunuyorum. Türkiye Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği’nin kurucu üyesi ve Trabzon temsilcisiyim. Turizmin var olduğu her yerde var olan bir kişiyim.”
BİLİNÇSİZ KONUŞMA SEKTÖRÜ ÖLDÜRÜR
“Turizm konusunda, uzman kişiler yerine amatör kişilerin konuşması sektöre zarar verir. Turizm konusunda yapılması gerekenleri bu konuda uzman kişilerle tartışmak gerekir. Ama gerçek turizmciler de son dönemlerde bu durumdan ötürü doğacak olumsuzlukları gidermek adına faaliyete geçtiler. Zira bilinçsiz konuşmalar sektörü öldürür. Örnek olarak Ayasofya’ya ve Sümela’ya kapalı denmesini gösterebiliriz. Bu sözler o eserlerin bulunduğu mekanların da turizm potansiyeli açısından olumsuz etkilenmesi demektir. Sümela kapalıysa turistin Maçka vadisinde ne işi olur? Kapalı demek yerine farklı bir ifade şekli oluşturmak gerekir. Sümela Manastırı’nda büyük bir tehlike var, ha belki ağır aksak işliyor. Ama bizim memleketimizde hiçbir şey hızlı işlemiyor.”
3 AY DEĞİL 12 AY AKTİF OLMALIYIZ
“Turizm konusunda yalnızca birkaç ay değil, 12 ay dinamik olmayı sağlamak için de projeler yapmalıyız. Teleferik işini, Çakırgöl Kayak Merkezi işini çözmeliyiz. Kış için de çok rahat yapılabilecek projeleri hayata geçirmeliyiz. Biz hep konuşuyoruz ama 30 yıldır sadece konuşuyoruz. Trabzon’da tarih ön plana çıkarılmalı ve turistin turizm alanlarını rahat gezebilmeleri için çalışmalar yapılmalı.”
TEŞVİK ARTIK DURDURULMALI
“Turist için sadece özel sektör otel yaptı. Trabzon’da da otel sayısı şu anda kent için sınırda. Bundan sonrası Trabzon’u otel çöplüğüne çevirir. Trabzon ve Karadeniz otel teşviğinden çıkarılarak destinasyon teşviğine alınmalı. Yolların ve tarihi eserlerin onarımı teşviğe alınmalı. Öyle bir şey ki Kaşüstü’nde kırsal kalkınmadan teşvik var, hemen yanında 5 yıldızlı otel teşviği var. Kırsal kalkınma teşviği 15-20 odalı işletmelere verilir. Ama bunların hepsi sahilde. Sahil bandında bir sürü kırsal kalkınma teşvikli otel var. Trabzon genel anlamda teşvik kapsamında. O kadar otel yatırımı yapılıyor, tamam, insanlar gelecek ama 2 ay, peki kalan 10 ay ne olacak?”
İŞLETMELER DENETLENMELİ
“Bizim bir yanlışımız var, belgeli, devlete karşı sorumluluklarını yerine getiren işletmeler çok fazla denetleniyor; ama belgesiz ve yasalara aykırı olan işletmelerde denetim neredeyse yok. Günlük ev, apart, yurtlara kimse bir şey sormuyor. Herkes buralardaki yasadışılığın farkında ancak herhangi bir denetim yapılmıyor. Ruhsatsız, belgesiz işletme dolu her yer. Bence bu işletmelerin kayıt altına alınması ve belgelendirilip denetlenmesi şart.”
ÖNEMLİ OLAN HİZMET KALİTESİ
“Son yıllarda Karadeniz insanı inanılmaz ölçüde turizm odaklı hale geldi. Yani vatandaş artık turistin değerini biliyor. Bazı yerlerde her ne kadar fahiş fiyatlar uygulansa da turist zaten tatile çıkmadan önce bunu öngörebiliyor. Yeter ki bu yüksek fiyatların içi kaliteli hizmetle doldurulabilsin. Önemli olan misafirden alınan paranın karşılığının hizmet olarak sunulabilmesidir. Hizmet kalitesi hissedildiği takdirde zaten kimse fiyattan şikayetçi olmaz. Bu, dünyada böyle. Türkiye’de de stabil bir durum var.”
ŞEHİR DEĞİL BÖLGE BAZINDA ÇALIŞILMALI
Şahin: Sadece şehirlerin pazarlanmasıyla aktivasyon sağlanamaz. Bir bölge destinasyonu yaratmak gerekir. Bölge illeri de bu işin içerisine katılmalıdır.
“Yeni Kültür ve Turizm Bakanı Ordulu, hemşehrimiz. Bölge bundan faydalanmalı. Zaten Karadeniz Bölgesi çok popüler. Ek olarak bizim sürekli üzerinde durduğumuz bir konu var, turizm çalışmaları sırasında bölge pazarlanmalı. Sadece şehirlerin pazarlanmasıyla aktivasyon sağlanamaz. Çünkü mevcut sistemde hiçbir turist ‘ben gidip sadece bir ili görüp geleceğim’ demez. Bir bölge destinasyonu yaratmak gerekir. Samsun, Giresun, Ordu, Trabzon, Rize, Bayburt, Artvin, Gümüşhane de işin içine katılmalıdır. Mesela Gümüşhane’de inanılmaz bir destinasyon var. Bu şehirlerin merkezi de Trabzon’dur. Ordu’da bir gece kalan adam Trabzon’da 3 gece kalır. Biz bu illerle birlikte hareket ederek bu illerin katma değerinden faydalanabiliriz. Kendi içimizde destinasyonumuz azalsa da bölge destinasyonumuz artıyor. Eskisi gibi bir günde Sümela’ya, bir günde Ayder’e gidilmiyor. Bir günde bunların hepsini yapabiliyorsunuz. Bu sebeple bu konuda bencil olunmaması lazım. Örnek olarak bize Batum ile Sochi o bölgede birlikte çalışarak destinasyon yaratmaya çalışıyorlar. Biz de bunu kendi bölgemizde yapmalıyız.”
SOSYAL PROJE İLE FARK YARATIRIZ
“Turizm sadece otel ve otel odalarından ibaret değildir. Bölgemizde maalesef böyle bir yanlış var. Turist gittiği yerde gezeceği, göreceği, sosyal faaliyetlerin olduğu alanlar ister. Balayı çiftleri dışında tüm turistlerin çoluğu çocuğu vardır. Önce biz de tatile giderken çocuklarımızın rahatını düşünürüz. Onlar da biz de rahat edelim isteriz. Ama bizim bölgemizde böyle bir faaliyet alanı yok. Her yaşa hitap edecek bir alanımız mevcut değil. Onun için bunu yapan bölge şehri bir adım öne çıkar. Örnek olarak Trabzon’daki Disneyland projesi fikrini ortaya atan da Akyazı stadında yapılması tavsiyesini veren de benim. İnsanların sağlıklı kalabilmesi için yeşil alanlar, parklar, bahçeler yapmalıyız. Her köşe başında hastane yapmak yerine insanlar sağlıklı iken onların bu sağlığını korumak adına faaliyetlerde bulunmalıyız.”
